LA VIE SECRETE D'UN PANSEXUEL
cinsi belli değil işi belli değil gücü belli değil nedir kimdir belli değil birinin bir garip sıkıntıdan yazdığı bir blog okuyun buyrun buyrun çekinmeyin belki sizde kendinizden birşeyler bulursunuz...
17 Ekim 2010
Yeniden buralardayım ve Brux
17 Şubat 2010
ARABESQUE

15 Şubat 2010
KARAYILAN VE BEN KAÇAR ...

Evet az sayıda ve bir o kadar sadık takipçilerim;
Sizi bir süredir ihmal ediyorum gibi gelse de, blogumu unutmuş değilim.Malesef size layık anlatacak birşeylerim olmadığından yazmıyordum taaakii geçen gün ıslak bir rüyadan uyanana kadar, askerde başımdan geçen homoerotik bir yakınlaşmayı artık rüyamda nasıl büyüttüysem, hoş büyütülmeyecek gibi de bir şey değildi yani, neyse
Ben askere yeni düşmüş bir kezbanken, daha koğuşa girer girmez miletin tek bahsettiği kişi Murat denen bir çocuktu.Bu çocuk oldukça azılı bir tip olup hem milete hemde subay takımına kök söktürüyormuş.Neyse günler geçip gitmeye başladı.Herkes birşey anlatırken sakın şunu şöyle yapma Muratın başına geleni biliyosun değilmi diye örnek gösteriyodu.Bende bir gün artık dayanamadım ya şu Murat ne menem bi tip hem adı var kendi yok nerelerde bu adam deyince milet kahkahayı patlattı.Ha o zamana kadar da biz çıkan kumanyayı beğenmez hafta sonları duvar diplerinden verdiğimiz siparişlerle sağdan soldan yemek söyler onlar yemeği, nöbet kulübelerinin olduğu sotelerden bize yukardan fırlatırlar.Evet fırlatırlar o kadar yüksekki bizde paraları onlara atardık.Burada aslında aynı anda iki suç işliyomuşuz ve askerliğim bitmezmiş aslında :) ama sonradan öğrendim.Biri cep teli ile dışarı ile konuşmak ikincisi dışardan yemek söylemek.Neyse bunlar tabi Muratın yaptıkları arasında basit suçlardanmış ve adam ne yapsa subaylar bahane bulup bunu içeri tıkmak için yasak haline getirdikçe Alay, çekilmez bir nazi kampı haline dönüşmüştü.
Her sabah olduğu gibi avluda zamanında toplanıp yemekten önce yerlerde süründürülmekten kurtulmak için , yüzünü yıkarken aynı anda traş olup çorap ve botlarıda giymeye çalışmak gibi işleri yaptıktan sonra, yemek duası yapılana ve sayım yapılana kadar kısa bir süre olurdu.bu sırada herkesten çook sonra kara kuru tam bir çingene tipli kemikleri sayılan orta boylu daha önce görmediğim kalıbından beklenmeyecek kadar dayılanarak yürüyen bir çocuk sıranın en arkasına geçti.Herkeste bi hareketlenme ve gülüşme başladı ama biz yenilerin bişeyden haberi yok.Neyse herkes bir arkasına dönerek düt dürrrü düt düüüt diye sesler çıkararak elinde kaval varmışta çalıyomuş gibi yapmaya başladı.Arkadaki arkadakine böyle seri halde gitti en son Murata dönen çocuk ee hadi Murat sen en arkada kaldın bi yılan dansı yap abilere deyince Muratın palaskayı çözmesi ile bi tabur insanın içinde donunu indirmesi bir oldu.Aman allahım gerçekten koca siyah bir yılan ve ‘’ morning wood’’ önündeki oynat dedikçe sağa sola sallıo pat pat diye sesler çıkarıyo millet yarılıyo gülmekten.Benimde gözler nasıl pörtlediyse bilmiyorum artık.
Sonraki günlerde Murat beni takibe aldı ne zaman pisuvara gitsem dibimde bitiyo, sonra arada bana yaa sen ne pis adamsın banyo yapmıomusun gibi laflar felan neyse benim bir gün gerçekten banyoya girmem gerekiodu.Baktım ses soluk yok kimse görünmüo ortalıklarda.En sondaki kabine geçtim, perdeyi çektim.Hoş perdelerde zaten süs , hiç biyeri kapatmaz su vurduğu anda fora meydandasın.Halbuki bu bizimkide yan kabindeymiş.Caaart die perdeyi söker gibi kenara çekti şaka yollu ee gelsene birbirimizi sabunlayalım hem birbirimizi okşarız bişey olmaz nolcak felan demeye başladı.Askerde öyle bi garip yerdir ki çekindiğini hiç ortaya vurmucaksın yoksa bunun bi olayı var ondan çekinio derler.Bende sanki yolda karşılaşmışta konuşuyomuşuz gibi elimi belime koydum.Hadi hadi yavrum git kendine başka koca bul felan diyerek bunu savuşturdum.O günden sonra benim için ne zaman adım geçse aa ben onu çok severim şöyle iyidir dermiş.Acaba o gün aramızda bişey geçseydi aa ben onu çok severim eski sevgilimdir mi diyecekti acaba

Amaan ben sıkıldım buralardan mon cher, Nisandan itibaren avrupa fatihi olmaya karar verdim.Şurda adım atarken yere düşermiyim acaba diye düşünmeyeceğim 2 dekad kalmışken buralarda ziyan edemiciim.Hele hele şööle sevgili pegasus gibi bon marche uçak firmaları varken 3 haftada bir biyerlere kaçmamak enayilik.Ama öle tur mur gelmez bana gidip 1 hafta sağımı solumu kendim öğrenicem.Şimdilik La Ville-Lumière, ışıklar şehrinden başlayıp havalar biraz ısınmaya başlayınca nice montpelier , montecarlo fransız rivierası sonra kuzey italya venedik milan , kış iyice bastırmadan da benelux , planlar böyle ama işler nolacak ahhhh bu dünyanın gözü körolsun...
25 Ocak 2010
O ARTIK BAĞNAZLIK NEDENİYLE ARAMIZDA DEĞİL !

Üstteki fotoğraf Matthew Shepard’a ait,
Matthew Shepard daha 21 yaşında hayatının baharında bir öğrenci iken 1998 yılının Ekim ayında Amerika Birleşik Devletlerin Wyoming eyaletinde, Aaron McKinney ve Russell Henderson ile bir Lounge’da tanıştıktan sonra araba ile gezintiye çıkıp yeni tanıştığı bu iki kişi tarafından işkence çektirilerek öldürülmüştür.
7 Ekim 1998 gecesi arabada giderken Matthew’un gay olduğunu itiraf etmesi üzerine soyulup, kafasına silahla vurarak ve işkence edildikten sonra kırsal bir bölgede çitlere asılarak ölüme terk edilmiş, olayın üzerinden 18 saat geçtikten sonra Aaron Kreifels adında biri tarafından önce korkuluk sanılan Matthew halen hayatta ve koma halinde iken hastaneye kaldırılmış.12 Kasım tarihine kadar almış olduğu darbeler nedeniyle komada kalmış ve hiç bir zaman bilinci yerine gelmediği için olayın iç yüzü tam olarak aydınlatılamamıştır.12 kasım 1998 gündüz saat 12:53’de hayata gözlerini yummuştur.

Duruşma esnasında Aaron McKinney ve Russell Henderson ifadelerinde ilk başta kendilerini; Matthew’un kendilerine cinsel yaklaşımda bulunmasını takiben yaşadıkları panik nedeniyle geçici delilik yaşamalarına bağlı olduğu yönünde savunsalarda, daha sonra sadece Matthew Shephard’a hırsızlık amacıyla yaklaştıklarını aslında onu öldürmek istemediklerini itiraf etmişlerdir.Savcı, sanıkların Matthew Shephard’a yaklaşıp soyabilmek için gay rolü yaptıklarını ileri sürmüştür. McKinney ve Russel’ın kız arkadaşlarının her ikiside daha önceden bir gay’i soymayı planladıklarını ifade etmiş, bu planlarını gerçekleştirmek için Fireside Lounge adı verilen bir ortama gidip Shephard’ı gözlerine kestirdikten sonra onunla yola çıkmışlar, Shephard’ın zorla parasını alıp işkence ettikten sonra McKinney’in arabasındaki bir halatla çitlere bağlamış, bu sırada Shephard hayatını bağışlamaları için yalvarmış.Medya raporlarında olay Shephard’ın yüzü ve kafatasındaki kırıklar nedeniyle tanınmaz halde ve hayatını bağışlamaları için ağlarken akan gözyaşlarının temizlediği kısımları hariç yüzünü tamamen kan ile kaplı halde resmetmişlerdir.Her ikisinin kız arkadaşları o gece McKinney ve Russel’ın alkol veya uyuşturucu tesirinde olmadığına tanıklık etmişlerdir.
5 Nisan 1999’da Henderson suçlu bulunmuş ve ölüm cezasından kurtulmak için McKinney aleyhinde tanıklık etmiştir.Ardarda iki kez hayat boyu hapse mahkum edilmiş, McKinney birinci dereceden cinayetten suçlu bulunmuş, ölüm cezası alması kararlaştırılırken Matthew Shephard’ın ailesinin araya girmesi ile o da iki kez üstüste ömür boyu hapis cezasına mahkum olmuştur.
Bu olay o zamana kadar ‘’ hate crime’’ nefret suçu adı altında bir yasa olmadığı için bayağı adam öldürme ile aynı kategoride incelenmiş, Matthew’un ailesi ve demokratların bir davası haline dönüşmüştür.Bill Clinton nefret suçu kapsamına, kadınları, homoseksüelleri, sakatlıkları olan insanlarıda içine alacak şekilde genişletmiş, ancak yasa olabilmesi için geçmesi gerekn kongreler ve komisyonlarda kabul edilmemiş, 2007 yılında House of Representatives ve Senatodan geçmiş ancak George W. Bush masasına gelirse yasayı veto edeceğini söylemiştir.en sonunda bir çok engellemeleri geçerek 28 Ekim 2009 tarihinde Başkan Barack Obama tasarıyı yasalaştırmıştır.
14 Ocak 2010
TRİBADİSM-BUGÜN YENİ BİRŞEY ÖĞRENDİM

TRİBADİSM:
11 Ocak 2010
HAFTANIN ilk GÜNÜ VE DİĞERLERİ...

Of çok yoruldum bugün ayaklarıma resmen karasular indi.Havada iyice soğumaya başladı.Evde oturup kahve içip dışarıyı seyretmek gibisi yok ama nerde işten güçten akşam ne yiycezi düşünmekten sonra dizilerim izlemekten hiç bişeye zaman kalmıyor.Of çok banal dizimi izliyosun diyosunuz evet izliorum varmı J Aman içim rahat biliyorum sizde izliyosunuz.Hergüne bir dizi haftanın günlerini sayıyorum size
Ezel
Aşk ve Ceza
Yaprak dökümü varmış ama benim için hafta ortası sıkıcı bir gün denebilir.
Aşkı Memnu
Hanımın Çiftliği
Cumartesi
Pazar
Bu tekrar başa sarar.Aa ama o hafta vermiolarsa diziyi yada tekrarı varsa insanın yüzü buruşuyo muşmulamsı bir havaya bürünüyor yiğeeenimmm.
10 Ocak 2010
KARLAR DÜŞER - TOMBE LA NEIGE

Pazar günü sakin sessiz kendi kendime evi toplayarak geçti gitti.En son postta belçikaya davet edildiğimi yazmıştım.Daf msn de her konuştuğumuzda bu konuyu gündeme getiriyor.Bende gitmek istiyordum ilk zamanlar ama durmadan bunu istemesi hatta abartıp ben gelemiyorsam gelecek haftasonu Antalyaya atlayıp geleceğini söylemesi beni bu fikirden uzaklaştırmaya başladı.Nedense bir konuda çok ısrar kıyamet varsa onda bi sakatlık olduğunu düşünmek gibi bir eğilimim var.Hemen geri adım attım.Şu anda İstanbulda olmadığım ve Antalyaya 700 km uzakta olduğumu ve direkt uçak bulunmadığı için gelmemin çok sıkıntı olacağını bu planı en erken şubata belkide en iyisi bahara ertelememizin iyi olacağını söyledim.Sanırım o da anladı ki bana Brükseldeki evinin penceresinden çektiği karşıdaki katedralin üzerine yağan kar manzarasını gösteren videoyu gönderdi.Evde de Tony ve Nassim varmış.Kamera açınca arkadan Tony garip hareketler yapmaya başladı.Göbeğini felan açtı enteresan gerçi onunla da bir kere İstanbula geldiklerinde tanışmıştım ama bu kadar da samimi değildik yani bu Kübalılarda bizim gibi biraz fazla enseye tokat tipler heralde e sıcak memleket ne de olsa.Nassim de bunun fransız arkadaşıymış, meraklı bi tip olduğu belli saat 3 gibi öğle yemeklerini yiyecekleri vakit ellerini bööle salına salına iki yana sallayarak hafif kıvırtık bi şekilde tabak taşıyo gözünün ucuylada Daf kimle konuşuo die laptopa göz atıodu.Nassim le Tony ilişkisini çözemedim.Bu eskidende mi vardı nerden türedi Nassim bi garip.Aman böle komün halinde yaşıo zaten bu ecnebi gayler, gidersem görürüm işallah ciciler.