cinsi belli değil işi belli değil gücü belli değil nedir kimdir belli değil birinin bir garip sıkıntıdan yazdığı bir blog okuyun buyrun buyrun çekinmeyin belki sizde kendinizden birşeyler bulursunuz...

21 Kasım 2009

SHITTY WEEKEND


İş görüşmem hiçte istediğim gibi gitmedi.İnsan bazen içinde hisseder ama bile bile yapar ya benim durumumda aynen böyle oldu.Bu görüşmeden bir nane çıkmayacağını anlamama rağmen ısrarla gitmek için kendimi motive ettim.Bir de ne göreyim aynı odada benimle aynı pozisyonda başvuran biri ! Görüşmemde yalnız olacağımı zannediyordum.Şaka gibi ! renkten renge girdim tabi bir yandan da güçlü görünmek için çaba sarfediyorum malesefki bunda pek başarılı olamadım.Sonra aynı iş için iki kişi aradıklarını söylediklerinde bir an rahatlar gibi olsam da sonradan paranoya rüzgarları esmeye başladı beynimde, aslında beni almıcaklarda tek kişi başvurmuş olmasın diye mi çağırmış bulundular, ya da bu ikinci aday son dakikada sağlam torpil bulup önüme atıldı da banada ayıp olmasın die kıvırıolarmı.

En sonunda bana da ona da net tatminkar bir şey söylemediler.Sonra biz yalnız kalınca tartışmaya başladık seni mi alacaklar beni mi yoksa ikimizidemi, kızda seni alırlarsa vallllaaaa ben çok mutlu olurum senin gibi iyi bir insan bari olsun ben olamazsam başkası olucanı gibi tam kurusıkı bi laf patlattı.Kıçımla güldüm bu sözüne beynimin içinden...(Bunun için bi lafım var; beyin gülüşgenlik yaptım )

Buradan sinirle çıktım.Benzin deposunun lambası yanmadan doldurayım die bir benzinciye girdim arka arka giderken arabayı, benzin istasyonunun kenarındaki bir çıkıntıya sürttüm.Kasko ile hesaplaşmamız olacak ilerleyen günlerde pöf

Artı yolda şarjım bitti eve gelmeme 10 km kala 110 la radara girdim.

Çok talihsiz bir görüşme oldu.Anlıcanız dün akşam 2 bira içtim.Sabah kalktığımda beynim çatlıodu.Uzun zamandır alkol almıodum yada çok yorulmuşum belki ondandır.Velhasıl kelam dostlar shitty weekend devam edio...

Geçen gün bahsettiğim Daf ve Tony birde Gilbert ile tanışma hikayemi anlatayım aklıma gelmişken.4 yıl kadar önceydi o zamanlar her gece klübe takıldığım evim gibi gittiğim Bb ye girdiğimde kibrit çaksan havaya uçacak kadar alkollü idim.Barın tepelerinde birbirine sürte sürte millet dans ediodu.O dönemlerde gaybarların artık gazetlerde bile haberleri çıkmaya başlamıştı.Gay mekanlara sadece gayler değil bicurious, kadınlar vs de takılmaya başladı yeni trend gaybar tadında magazin haftasonu eklerinde bahsedilir olmuştu.Ortalıkta ünlü ünsüz tipler, kadınlar bir kaç travesti yada trans artık hangisise tipler, ayılar, efemineler, kenar mahalle çocukları, rentler ne ararsan vardı anlıcanız.Bende müziğin etkisine kendimi kaptırdım ve bir hatunun tepeden bana samimi bakışı ile elini uzatarak beni tepeye çekmesi bir oldu.Bende platforma çıkmış herkes gibi kızın ait olduunu sandıım otrişi boynuma sararken kız bana arkadan sarılıp sürtünmeye başladı, bunun yanındaki oldukça yakışıklı çocukta karşıma geçmiş dans ediodu.Aşağı ve yukarı eğilip kalkarken bacaklarımız sürtünüyor yukarıya çıkmak isteyen diğer insanların itiştirmesi ile dahada birbirimize yaklaşıyorduk.Aradaki mesafenin daralması alkolün etkisi ile hiçbirşey ifade etmemeye başladı normalde olsa sen kimsin ben kimim bi tanışalım olurum.Ama bu tip ortamlara girenler bilirler.Burada ‘’EĞLENİYORUZ CANIIIIM’’ diye bi laf vardır.Biri sana sürtünse yada boynunda öpse aa nooluo? desen sonunu çektirerek böyle söyler.Bu herşeyi yapabilmek için bir bahane gibidir.Ben tepki vermesemde kız kulağıma eğilerek buraların rutinini bozmadı.En son iyice yüz bulan çocukla vücutlarımız kenetlendi.Kızda kulağımı emmeye başladı.Çocukla kız boynumun üzerinde vücudumun heryerine ellerini sararak french öpüşmeye başladıklarında biraz sıkıldığımı hissettim ve zaten bir kelime konuşulmadığı için birşey söylemeden biraz yana çekildim.Bunlar işlerine devam ettiler.

O sırada karşıdan uzun boylu biri devamlı bana bakıyordu.Yabancıyım ben die bağıran bir havası vardı ama yinede çokta uzak değilmiş gibi idi bize.Hem lavaboya gitmek hemde bu tiplerden kurtulmak için platformdan indim.BB’de pisuar yoktu hala öylemi bilmiorum.Herkes ağıl gibi suların aktığı bir yere işer.Heralde millet birbirinin skini görsün die böyle yapmışlar.12 den sonra açılan Al beğen manavı!!!

Burada işerken bu uzun boylu tam yanıma gelip dikeldi resmen benimkine bakıodu.Buna karşılık ben de arsızca gözlerimi diktim buna.WC kapısının hemen yanında duruyorduk ikimizde, kapıyı açıp gözlerini benden ayırmadan içeri girdi.Kapıyı ise yarım açık bıraktı.Bende o anda içeri daldım.Dudaklarıma yapıştı bi anda, bense kendimi çektim öpüşmem diye bi kuralım yok ama o an öyle istedim.Buda eğilip manavdan biraz alışveriş yaptı.Yerden kaldırıp suratını duvara dayadım.Bundan çok hoşlanmıştı.Kondomu geçirecek zamanı bulabilmiştim o heyecan ve kafayla.Bir anda aldığım zevk artmaya başladı.Biraz sonra manavda su satışları başladı.Geri çektiğimde kondomun patlamış olduğunu gördüm.Bunu söylediğimde Gilbert panikledi bir anda Oh my God lardan bir düzine kadar ettikten sonra onu sakinleştirmeye bir sorun olmadığını söylemeye çalıştıysamda dinletemedim.Benimde keyfim kaçmıştı ve içerisi inanılmaz dumanlı idi.Bende dışarı çıkıp nefes alalım dedim.Kaldırımda suçlu çocuklar gibi oturduk.Buna sarıldım.Herşeyin yolunda olduğunu endişe etmesine gerek olmadığını söyledim.O da kendisinin rutin muayenelerinde bir sorun olmadığını, bu gece onunla kaldığı otele gelmemi söyledi.Normalde gitmem ama içimden bir ses gitmemi söyledi.Otelde bir arkadaşı ile aynı oda da kaldıklarını ve arkadaşının başka bir çocukla bardan çıktığını büyük olasılıkla gelmeyeceğini söyledi.Kendisi ve Arkadaşı Daf’ın Brükselde yaşadıklarını kendisinin Lübnanlı olduğunu ve Daf ile tanışmalarının diş hekimliği fakültesinde olduğunu ikisininde Brükselde sevgilileri olduğunu anlattı.Topkapı taraflarında turistler için hazırlanmış osmanlı sarayı imajı verilmiş bir hotele vardık.Kapıdan girince tekrar öpüştük ama bu sefer daha ileri gitmek istemedik ikimizde, sonra uyuyup kalmışız.

Sabah uyandığımda gözümü açar açmaz karşımda mavi gözlü jean pantolon içinde yeşil Abercombie tşörtlü birini gördüm.Bir anda panik oldum.Banyodan çıkan Gil sakin ol bu bahsettiğim arkadaşım dedi.Ötekide arsızca bana bakıyordu.Sanırım içinde dün akşamdan atamadığı kurtlar kaynıyordu.Naptın die sordu Gil.

Daf eli ile birşeyi tutarmış gibi yapıp,yanağını dili ile kaldırarak üniversiteli bir çocuun kendine yaptıklarını tarif ediodu.

Gülüştük.

Dışarı çıkalımmı bişeyler yeriz sonrada Topkapı sarayını gezeriz dediler.Ben eve gitmek istiorum desemde bırakmadılar.Yolda yürürken bazen benden önde bazen arkada giderek bişeyler kaynatıolardı.Bende kulak misafiri olmaya çalışıodum ama bi türlü duyamıodum.Bilerek şifreli ve anlayamayacağım kadar seri konuşuolardı.Fotoğraflar çekildi ben müzeye girmedim dışarıda beklicemi söledim sonra Daf gelip lütfen mütfen die beni zorla soktu.Osmanlı padişah kaftanlarının büyüklüğü karşısında çok şaşırdılar ve bir kaç belden aşağı muhabbetten sonra oradan ayrıldık.Biz otele geçicez sende gel ordan gidelim dediler.Odaya girer girmez soyunmaya başladılar sanki çok terlemişlerde üstlerini değiştirmek istio havalarında bende ayakta dikelmiş bunları izliyodum.Her ikiside yatağa yanyana uzandılar bana da gel sende aramıza hadi çekinme dediklerinde bunun benim ilk gay menage a trois’m olacağını anlamıştım.

Üçümüzde birbirimize dokunmaya başladık.Herkes birbirininkini eline almıştı.Ben Gil i Gil Dafı Daf beni değişik yerlerimizden öpüyorduk...

sonraki hikayem transla transatlantik güreşimiz:)

3 yorum:

kremkaramel dedi ki...

Heeyy, başta DAF'tı sonda FAB oldu?? Kafam karıştı Peterpanım:D

Pansexual dedi ki...

yazım hatası kusura bakma bende farkettim sonradan ama düzeltecek zaman bulamadım şimdi halledicem

kremkaramel dedi ki...

MADALYAM NERDE?